35 Yaşından Sonra Gebelik. Mümkün mü ve Ne Yapmalı?

35 Yaşından Sonra Gebelik. Mümkün mü ve Ne Yapmalı?

Kadınların doğurganlığı 35 yaşından sonra neden azalır?

İnsanların aile kurmak için 30'lu hatta 40'lı yaşlarının sonlarına kadar beklemeleri artık çok daha yaygın. Ancak ne yazık ki doğurganlık 35 yaşından sonra önemli ölçüde azalmaktadır.


- 20'li yaşlardaki kadınlar: Aylık gebe kalma olasılığı %20-25 civarındadır.

- 30'lu yaşların başındaki kadınlar: Aylık gebe kalma olasılığı %15-20 civarındadır.

- 30'lu yaşların ortasından sonuna kadar olan kadınlar: Aylık gebe kalma olasılığı %10-15 civarındadır.

- 40'lı yaşlardaki kadınlar: Aylık gebe kalma olasılığı yaklaşık %5 veya daha düşüktür.

1. Azalmış Yumurta Sayısı

Kadınlar yaşlandıkça yumurtalıklarındaki yumurta sayısı azalır ve kalan yumurtaların kalitesi düşer. Bu düşüş, yumurtalık yaşlanması adı verilen doğal bir biyolojik sürece bağlanmaktadır. Kadınlar sınırlı sayıda yumurta ile doğarlar ve 30'lu yaşların sonlarına yaklaştıkça yumurta rezervi tükenerek doğurganlıkta azalmaya yol açar.

2. Artan Doğum Kusuru Riski

Ayrıca 35 yaşın üzerindeki kişilerin hamileliklerinde kromozomal anormallik riski de artmaktadır. Kadınlar yaşlandıkça, yumurtalardaki hücre bölünmesi sürecinde hata oluşma olasılığı artar. Bu hatalar genetik anormalliklere yol açarak bir kadının gebe kalmasını veya hamileliğini tamamlamasını daha zor hale getirebilir.

3. Düşük Yumurta Kalitesi

Kadınlar yaşlandıkça yumurtalık rezervleri (yumurtalıklarındaki yumurta sayısı ve kalitesi) azalır. Bu düşüş 35 yaşından sonra daha hızlı gerçekleşir. Başarılı döllenme ve implantasyon olasılığı azaldıkça kadınlar için gebe kalmak ve başarılı gebelikler yaşamak giderek zorlaşır. Azalan yumurtalık rezervinin etkisini anlamak, yaşlandıkça hamile kalmaya çalışan kadınların karşılaştığı zorlukları anlamak için çok önemlidir.

4. Gebelik Komplikasyonları Riskinde Artış

Gebelik diyabeti, yüksek tansiyon ve erken doğum gibi çeşitli gebelik komplikasyonlarının 35 yaşın üzerindeki kadınlarda görülme olasılığı daha yüksektir. Yaşlanmaya eşlik eden fizyolojik değişiklikler ve altta yatan sağlık koşullarının artan prevalansı bu risklere katkıda bulunur. Bu yaş grubundaki kadınların bu potansiyel komplikasyonları en aza indirmek için uygun doğum öncesi bakım ve tıbbi gözetim almaları önemlidir.

5. Sağlıksız Yaşam Tarzı

Doğurganlığın azalmasında yaş önemli bir rol oynarken, yaşam tarzı ve çevresel faktörler de üreme potansiyelinin azalmasına katkıda bulunur. Sigara, aşırı alkol tüketimi, obezite ve belirli kimyasallara ve toksinlere maruz kalma gibi faktörler doğurganlığı daha da tehlikeye atabilir.

Doğurganlığı 35 yaşından sonra nasıl artırabilirim?

İşte 35 yaşından sonra gebe kalma şansınızı artırmanın bazı yolları.

1. Sağlıklı bir diyet uygulayın:

35'inden sonra gebe kalmaya çalışırken besleyici ve dengeli bir diyet yapmak çok önemlidir. Çeşitli meyveler, sebzeler, tam tahıllar, yağsız proteinler ve sağlıklı yağlar tüketmeye odaklanın. Folat, demir ve omega-3 yağ asitleri gibi temel besinler açısından zengin bir diyet üreme sağlığını destekleyebilir ve doğurganlığı optimize edebilir.

2. Döngünüzü Anlayın:


Ovülasyon döngünüz hakkında net bir anlayışa sahip olmak gebe kalmaya çalışırken çok değerlidir. Gebe kalma olasılığının en yüksek olduğu zaman dilimi olan doğurganlık pencerenizi belirlemek için adet döngünüzü takip edin. Bluetooth BBT termometremiz Femometer Vinca II ile BBT'yi ve Femometer IVY III ile LH seviyelerini takip etmek, doğurgan günleriniz hakkında size en iyi bilgileri verecek ve ne zaman yumurtladığınızı belirlemenize ve ilişkiyi buna göre planlamanıza yardımcı olacaktır.

Önerilen ürünler:

3. Yumurta Kalitesini Artırın:

Kadınlar yaşlandıkça yumurtalarının kalitesi düşebilir. Yumurta kalitesini potansiyel olarak iyileştirmenin bir yolu inositol gibi takviyeleri dikkate almaktır. İnositolün yumurtalık fonksiyonunu destekleme ve yumurta kalitesini artırma konusundaki faydaları araştırılmıştır. İnositol takviyesinin sizin için uygun olup olmadığını sağlık uzmanınızla görüşün.

4. Stresi Azaltın:

Stres, hormon seviyelerini etkileyerek ve ovülasyonu bozarak doğurganlığı olumsuz etkileyebilir. Meditasyon, derin nefes egzersizleri, düzenli fiziksel aktivite ve size neşe ve rahatlama getiren faaliyetlerde bulunma gibi uygulamalarla hayatınızdaki stresi azaltmak için proaktif adımlar atın. Kişisel bakıma öncelik vermek üreme sağlığınızı olumlu yönde etkileyebilir.

5. Tıbbi Yardım Alın:

Bir yıldan uzun süredir gebe kalmaya çalışıyorsanız ve 35 yaşın üzerindeyseniz, bir doktora veya doğurganlık uzmanına danışmanız önemlidir. Bu kişiler kapsamlı bir değerlendirme yapabilir, doğurganlık durumunuzu değerlendirebilir ve size özel koşullara uygun rehberlik sağlayabilir. Erken dönemde tıbbi yardım almak, başarılı gebe kalma şansınızı optimize edebilir.


Paylaş: